İstanbul, 2 Haziran 2022 – Kısa süre önce bir protesto eylemini izleyen çok sayıda gazetecinin dövülmesi ve gözaltına alınması üzerine, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Perşembe günü yapılan bir açıklama ile Türkiyeli yetkililere basın mensuplarına yönelik polis şiddetini sona erdirmek için somut adımlar atma çağrısında bulundu.
İlgili çeşitli haberlere, habercilerin tweet’lerine ve sahadaki gazetecilere göre; Salı akşamı, Beyoğlu İlçesi’ndeki Taksim Meydanı yakınlarında, 2013 yılında gerçekleşen Gezi Parkı protestolarını anan bir eylemi takip eden gazetecilerden en az altısı polis tarafından gözaltına alındı. Polis toplanan kalabalığı dağıtmaya çalışırken gazetecileri ve orada bulunan başkalarını gözaltına aldı.
Bu kaynaklara göre polisin gözaltına aldığı altı gazeteci Çarşamba sabah saatlerinde serbest bırakıldılar. Bu gazeteciler ve olayları izleyen beş diğer meslektaşları olay esnasında polis tarafından itildiler, dövüldüler veya göz yaşartıcı gaza maruz bırakıldılar.
CPJ’in New York’ta bulunan Avrupa ve Orta Asya Program Koordinatörü Gulnoza Said: “Türkiye’de sahadaki muhabirlere yönelik polis şiddeti kabul edilemez şekilde rutin. Bunu durdurmak için somut adımlar atmanın zamanı çoktan geçti” dedi ve ekledi: “Türkiye’de polisin amiri olan İçişleri Bakanlığı basın mensuplarına yönelik bu düşmanca tavrı kolayca sona erdirebilir ve adaletsizliğe göz yummak yerine derhal yapması gereken de budur.”
CPJ yorum almak için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne ve İçişleri Bakanlığı’na e-posta gönderdi ancak bir yanıt alamadı.
Evrensel gazetesi muhabiri Meltem Akyol CPJ’e kendisinin ve gözaltına alınan diğer gazetecilerin darp edildiklerini ve ters kelepçe uygulamasına maruz bırakıldıklarını söyledi ve Cuma günü diğer gazetecilerle birlikte ortak suç duyurusunda bulunacaklarını ekledi. Akyol tweet’inde gözaltına alınırken bir polisin ona “sen benim gazetecim değilsin” dediğini yazdı.
Gözaltına alınan diğer beş gazeteci aşağıdaki gibi:
BirGün gazetesi muhabiri Gökay Başcan’ın tweet’ine ve CPJ’e aktardığına göre polisler kendisini elleri arkadan bağlı şekilde iki saat polis aracında beklettiler. Başcan bir diğer tweet ile yaralı bileklerinin fotoğraflarını paylaştı.
Halk TV muhabiri Ozan Demiriz’in tweet’ine ve CPJ’e aktardığına göre gözaltında polisler tarafından yumruk ve tekme darbelerine maruz bırakıldı ve kollarında tırnak izleri ile bileklerinde kelepçe yaraları oluştu. Demiriz de kendisini gazeteci olarak tanıttığında polisin ona “sen bizim gazetecimiz değilsin” dediğini söyledi.
Bianet’in haberine göre Flash TV çalışanları Dilan Polat, Sevda Doğan, ve Derin Aydoğdu da gözaltına alınan gazeteciler arasındaydı ancak CPJ bu gazetecilere veya işverenlerine ulaşamadı.
Bunların haricinde Salı günü gazetecilere yapılan saldırıların kayıtlara geçenleri aşağıdaki gibi:
İlgili videoya göre polisler Halk TV muhabiri Erdiç Yılmaz canlı yayındayken kafasına kalkanla vurdular.
TELE1 televizyonunun haberine göre çalışanları muhabir Engin Açar ve kameraman Umutcan Yitük polisler tarafından dövüldükten ve gazlandıktan sonra bir hastaneye giderek rapor aldılar. Yitük CPJ’e her ikisinin de ağır yaralanmadığını ve suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
Polis memurları serbest gazeteci Hayri Tunç ve AFP fotomuhabiri Bülent Kılıç’a yakın mesafeden göz yaşartıcı gaz sıktılar. CPJ’in kayıtlara geçirdiği üzere, İstanbul polisi daha önce Haziran 2021’de Kılıç’a saldırmış ve gözaltına almıştı.
CPJ’in kayıtlarına göre İstanbul’da gazetecilere yönelik polis şiddeti sık aralıklarda görülüyor. Haziran 2021’de bir grup saldırganın gazetecilere saldırdığı olayda polis de en az iki gazeteciyi dövmüştü. İstanbul polisi Temmuz 2021’de bir grup gazetecinin üzerine plastik mermi sıktı ve göz yaşartıcı gaz kullandı. Benzer bir olay aynı yılın Şubat ayında da yaşanmıştı.