Türkiye iki yıl üst üste dünyanın lider gazeteci zindancısı oldu; CPJ’in yıllık hapishane sayımı verilerine göre 40 gazeteci parmaklıklar ardındaydı. Yetkililer muhalif sesleri bastırmaya ve sansürlemeye devam ettiler; 60’a yakın gazeteci Haziran ayındaki hükumet karşıtı Gezi Parkı protestolarıyla alakalı haberlerinden dolayı kovuldu veya istifaya zorlandı. Hükumet hassas olayların haberleştirilmesini sansürlemeye çalıştı; sosyal medyaya kısıtlama getirmetehdidinde bulundu ve, bir vakada, sosyal medyayı bir gazeteciye karşı karalama kampanyası amaçlı kullandı. Hükumet ve yasadışı Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) hapisteki lideri arasında süren barış görüşmeleri beklendiğinin aksine hapisteki Kürt gazetecilerin salınması sonucunu doğurmadı. Hükumet tarafından taahhüt edilen yasa maddeleri basın karşıtı kanunlarda anlamla bir reform sonucu getirmedi. Mart ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi “dördüncü reform paketi” olarak bilinen, ülkenin kanunlarını uluslararası standartlara uygun hale getirmeyi amaçlayan bir tasarıyı görüşmeye başladı. Eylül ayında yürürlüğe giren paket, Terörle Mücadele Kanunu’nun “örgüt propagandası yapmak” gibi gazetecilere (özellikle de muhalefet partilerine dair haber yapanlara) karşı kullanılan uygulamalarına kısıtlama benzeri mütevazı iyileştirmeler getirdi. Ancak maddeler arasında Türk Ceza Kanunu’nun en sorunlu maddelerinden (1 Aralık 2013 itibariyle hapisteki gazetecilerin %60’tan çoğunun maruz kaldığı) “silahlı örgüt üyeliği” yoktu. Gazetecilerin hapsedilmesi, muhalefetin terörizm ile ilişkilendirilmesi ve hükumetin savcıları muhaliflerin üzerine gitmekte cesaretlendiren ateşli basın karşıtı retoriği Türkiye’nin basın özgürlüğü sicilini zedeledi; bir bölgesel lider ve demokratik model olarak tanınma yönündeki özlemlerini engelledi.
Türkiye iki yıl üst üste dünyanın lider gazeteci zindancısı oldu; CPJ’in yıllık hapishane sayımı verilerine göre 40 gazeteci parmaklıklar ardındaydı. Yetkililer muhalif sesleri bastırmaya ve sansürlemeye devam ettiler; 60’a yakın gazeteci Haziran ayındaki hükumet karşıtı Gezi Parkı protestolarıyla alakalı haberlerinden dolayı kovuldu veya istifaya zorlandı. Hükumet hassas olayların haberleştirilmesini sansürlemeye çalıştı; sosyal medyaya kısıtlama getirmetehdidinde bulundu ve, bir vakada, sosyal medyayı bir gazeteciye karşı karalama kampanyası amaçlı kullandı. Hükumet ve yasadışı Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) hapisteki lideri arasında süren barış görüşmeleri beklendiğinin aksine hapisteki Kürt gazetecilerin salınması sonucunu doğurmadı. Hükumet tarafından taahhüt edilen yasa maddeleri basın karşıtı kanunlarda anlamla bir reform sonucu getirmedi. Mart ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi “dördüncü reform paketi” olarak bilinen, ülkenin kanunlarını uluslararası standartlara uygun hale getirmeyi amaçlayan bir tasarıyı görüşmeye başladı. Eylül ayında yürürlüğe giren paket, Terörle Mücadele Kanunu’nun “örgüt propagandası yapmak” gibi gazetecilere (özellikle de muhalefet partilerine dair haber yapanlara) karşı kullanılan uygulamalarına kısıtlama benzeri mütevazı iyileştirmeler getirdi. Ancak maddeler arasında Türk Ceza Kanunu’nun en sorunlu maddelerinden (1 Aralık 2013 itibariyle hapisteki gazetecilerin %60’tan çoğunun maruz kaldığı) “silahlı örgüt üyeliği” yoktu. Gazetecilerin hapsedilmesi, muhalefetin terörizm ile ilişkilendirilmesi ve hükumetin savcıları muhaliflerin üzerine gitmekte cesaretlendiren ateşli basın karşıtı retoriği Türkiye’nin basın özgürlüğü sicilini zedeledi; bir bölgesel lider ve demokratik model olarak tanınma yönündeki özlemlerini engelledi.
CPJ, Türkiye'nin ki yıl üst üste dünyanın lider gazeteci zindancısı olduğu sonucuna vardı. Hapistekilerin çoğu muğlak terörle mücadele kanunları vasıtasıyla hapsedilen Kürt gazetecilerdi.
Azerbaycan: 8 Bahreyn: 3 Bangladeş: 1 Çin: 32 Demokratik Kongo Cumhuriyeti: 1 Mısır: 5 Eritre: 22 Etiyopya: 7 Gambiya: 1 Hindistan: 1 İran: 35 | İsrail ve İşgal Edilmiş Filistin Toprakları: 3 İtalya: 1 Ürdün: 2 Kuveyt: 1 Kırgızistan: 1 Makedonya: 1 Fas: 1 Pakistan: 1 Kongo Cumhuriyeti: 1 Rusya: 2 Ruanda: 1 | Suudi Arabistan: 2 Somali: 2 Suriye: 12 Tayland: 1 Türkiye: 40 Amerika Birleşik Devletleri: 1 Özbekistan: 4 Vietnam: 18 |
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 2013 yılının Haziran ayında, bir BBC muhabirine karşı kışkırtıcı bir Twitter kampanyası başlattı. BBC'nin hükumet karşıtı protestoları haberleştirmesiyle bağlantılı olduğu anlaşılan vakada Gökçek, BBC Türkiye muhabirlerinden Selin Girit'i vatan hainliği ve casuslukla suçladı.
Belediye başkanının gazeteciyi hedef gösterirken Türkiyeli yetkililerin "baş belası" olarak niteledikleri Twitter'ı kullanıyor olması ise bir paradoks idi. Türkiye vatandaşları haber kaynağı olarak İnternet'i gittikçe daha çok kullanıyorlar çünkü geleneksel medyada bağımsız bilgi çok azaldı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası'na göre Haziran ayındaki hükmet karşıtı Gezi Parkı protestolarının haberleştirilmesiyle alakalı olarak en az 22 gazeteci kovuldu ve 37 de istifaya zorlandı. Polis göstericilere ve gösterileri haberleştiren gazetecilere karşı göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullandı. Sendika, gazetecilerin kovulmaları veya istifaya zorlanmaları için kimin emir verdiğini belirtmedi.
Gezi Parkı ile alakalı personel değişimleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükumetinin yıllardır süregelen baskıcı siyasetinin doruk noktasıydı.
Ulusalcı sol çizgideki Cumhuriyet gazetesinin yazarlarından Mustafa Balbay, yetkililerin hükumeti askeri bir darbeyle devirmeyi amaçlayan karanlık bir komplo olduğunu iddia ettikleri Ergenekon örgütüyle ilişkisi olduğu suçlamasından dolayı neredeyse beş yıl hapis yattı.
Balbay, 2009 yılının Mart ayında gözaltına alınmıştı. 2013 yılının Ağustos ayında 34 yıl ve sekiz ay hapis cezasına çarptırıldı. Aynı davada en az 19 diğer gazeteci de ceza aldılar.
Anayasa Mahkemesi'nin mantıksızca uzun bir süre hüküm giymeksizin hapsedildiğine hükmettiği Balbay, 9 Aralık günü tahliye edildi. Mahkeme ayrıca bir milletvekili olan Balbay'ın hapsedilmesiyle yetkililerin halkın temsil edilme hakkını ihlal ettiklerini de belirtti.
Balbay'ın salınması basın özgürlüğü savunucuları arasında benzer suçlamalarla ve koşullarda yargılanan diğer gazetecilerin de salınabileceği umudunu doğurdu.